Merhabalar yine...
Geçen gün garipliklere yol açan bir gündü... Öncelikle o günü bana yaşatan Türk Milletine, vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum... 44. Cumhurbaşkanlığı Turu 13 Nisan 08 günü Sultanahmet'te başladı. ben biraz geç kalsam da gittim, izledim, birkaç arkadaş gördüm, falan fillan... İşin anlatmak itediğim kısmına gelirsek, şöyle oldu;
İlk başta yarış'ı izlediğim ''esna''da Parkur'un iç tarafında kalan alandan dış tarafına geçmek pek mümkün değildi, bu sebeple tur şirketleri, serbest gezginler ve sıradan amaçlarla gelmiş İstanbullular güzel sorunlar yaşadılar... Kurallar gereği geçiş yasak olsa da kural tanımayan vatandaşlarım bu yapay soruna bir çözüm bulup dar kapsamlı da olsa bu işi hallettiler; Polis kontrollü geçişler, yaşlı turistleri koşturmacalar, güvenlik amaçlı telsizleri; ''Gelen var mı?'' diye kullanıp üzerine ''Yokmuş, yolla yolLA!!!'' repliğini ekleyenler günün güzelliğiydi, kahramanıydı bence...
Ek yapmak gerekirse; ''Dur!'' dedikleri yerde durmayan[acaba neden :)], nefes nefese kalmış, heyecanla gülen yaşlı Japon Turistlere'e En azından ''ayıp ama ya!'' diye isyan edip azarlamadan, nutuk çekmeden; işaret parmağını salayıp, kaşlarını çatarak, beden dili ile idare ettiler durumu :)
Daha sonrasında vatandaşın olaya ne kadar ilgisiz, ne kadar habersiz olduğunu gördüm. Aslında her pazar kalabalık olan Sultanahmet'te; çevrede gezinen kimi vatandaşlar, ''neden böyle kalabalık ya bugün'' deyip saçmalıyorlardı. Bu olağan kalabalığa ilave olan Lale Festivali adına küçük bir sahne ve kocaman bir yarış etkinliği ''sanırım gözlerine hiç çarpmamıştı'' diye düşünmüştüm... Zaten hırsızlıkların, yolsuzlukların bir beze sarılıp yutturulduğu bir ülkede böyle olması bana pek bir normal geliyor... Derken teyze bombayı patlattı... Tüm meydandan duyulan anonsları hiç'e sayarak... ''Aaa! Bugün Lale festivali günü [çecresinde Tur ile ilgili afişten çok Lale festivali afişi olduğundan normal aslında...] ondan bu kalabalık deyip, gelin biz de içeri girelim demişti... :) Sanırım teyzem yapılan çevirmenin neden kaynaklı olduğunu onca kamera, tepede uçuşan helikopterler, biraz arkasındaki sahne ve önünden geçen onlarca bisikletliye rağmen hala tam olarak anlayamamıştı :)
Özetle,
Geçen gün garipliklere yol açan bir gündü... Öncelikle o günü bana yaşatan Türk Milletine, vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum... 44. Cumhurbaşkanlığı Turu 13 Nisan 08 günü Sultanahmet'te başladı. ben biraz geç kalsam da gittim, izledim, birkaç arkadaş gördüm, falan fillan... İşin anlatmak itediğim kısmına gelirsek, şöyle oldu;
İlk başta yarış'ı izlediğim ''esna''da Parkur'un iç tarafında kalan alandan dış tarafına geçmek pek mümkün değildi, bu sebeple tur şirketleri, serbest gezginler ve sıradan amaçlarla gelmiş İstanbullular güzel sorunlar yaşadılar... Kurallar gereği geçiş yasak olsa da kural tanımayan vatandaşlarım bu yapay soruna bir çözüm bulup dar kapsamlı da olsa bu işi hallettiler; Polis kontrollü geçişler, yaşlı turistleri koşturmacalar, güvenlik amaçlı telsizleri; ''Gelen var mı?'' diye kullanıp üzerine ''Yokmuş, yolla yolLA!!!'' repliğini ekleyenler günün güzelliğiydi, kahramanıydı bence...
Ek yapmak gerekirse; ''Dur!'' dedikleri yerde durmayan[acaba neden :)], nefes nefese kalmış, heyecanla gülen yaşlı Japon Turistlere'e En azından ''ayıp ama ya!'' diye isyan edip azarlamadan, nutuk çekmeden; işaret parmağını salayıp, kaşlarını çatarak, beden dili ile idare ettiler durumu :)
Daha sonrasında vatandaşın olaya ne kadar ilgisiz, ne kadar habersiz olduğunu gördüm. Aslında her pazar kalabalık olan Sultanahmet'te; çevrede gezinen kimi vatandaşlar, ''neden böyle kalabalık ya bugün'' deyip saçmalıyorlardı. Bu olağan kalabalığa ilave olan Lale Festivali adına küçük bir sahne ve kocaman bir yarış etkinliği ''sanırım gözlerine hiç çarpmamıştı'' diye düşünmüştüm... Zaten hırsızlıkların, yolsuzlukların bir beze sarılıp yutturulduğu bir ülkede böyle olması bana pek bir normal geliyor... Derken teyze bombayı patlattı... Tüm meydandan duyulan anonsları hiç'e sayarak... ''Aaa! Bugün Lale festivali günü [çecresinde Tur ile ilgili afişten çok Lale festivali afişi olduğundan normal aslında...] ondan bu kalabalık deyip, gelin biz de içeri girelim demişti... :) Sanırım teyzem yapılan çevirmenin neden kaynaklı olduğunu onca kamera, tepede uçuşan helikopterler, biraz arkasındaki sahne ve önünden geçen onlarca bisikletliye rağmen hala tam olarak anlayamamıştı :)
Özetle,
- Bir spor organizasyonu hakettiği ilgiyi göremeden kültür başkenti İstanbul'dan geçti,
- Anlayanlar oldukça keyif aldı, ama ne yazık ki çevresindekilere hiçbirşey aktaramamıştı,
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi kendisi için masrafsız olan bu organizasyona Lale Festivali kadar ilgi göstermemişti,[ festivale ne kadar harcamış? 2.7 Milyon YTL ve Park Bahçeler bütçesinin yüzde 1.5'i...]
- Yarış sonunda, Spor'dan Sorumlu Devlet Bakanı ödül töreninde alkışlanmama ile karşı karşıya kalmıştı,
- Son olarak bugün bir yerli TV kanalı, 105. Paris Rubais yarışında Belçikalı Tom Boonen'in zaferine, kendi ülkesindeki bir olaydan daha fazla ilgi göstermişti.
daha fazla birşey söylemeye gerek yok sanırım?
Tunç
Ek; Blog'u yazdığım şu vakitte www.tourofturkey.org sitesi çalışmıyor... Bad Request, (Invalid Hostname) diyor... Hayırlısı...
Tunç
Ek; Blog'u yazdığım şu vakitte www.tourofturkey.org sitesi çalışmıyor... Bad Request, (Invalid Hostname) diyor... Hayırlısı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder