Çarşamba, Ekim 28, 2009

Deneme, Deneme 1, 2...

Hail Ho! Neden blog yazmıyorsun?

Yok yok sana demiyorum bana diyorum... Katlanılabilir iki cümleyi bir araya getiremeyen bir toplumun üyelerinden bir de blog yazmasını beklemek zaten salaklık kremalı mucize olur. Blogger menüsünde her ''sonraki blog'' linkine tıkladığımda bu toplum kökenli bir blog çıkmamasına şaşırmıyorum. Neyse üstteki soruya gelelim. Bu soruyu artık kendime sormaz olmuştum, hatta onlar için ne ifade ettiğini tahmin bile edemesem de, soran arkadaşlara da haksız bulamayacakları güzel gerekçeler ile cevap verip benim zerre sıkıntımı bile almayacak bir bahiste konuşma meşguliyetinden de kurtulmuş oluyordum.

Bugün biraz birşeyler yazasım geldi, haydi dedim... Hem gelecek çalışma(konsept beyau) için pasımı atmış olurum, hem de okuyup beğenmediğim kitaplarda bile olan ''toparlama bölümü bakımından'' eksik kalmam. Sonra arkamdan falan kovalar blog, aman... Buradaki gibi şeyler yazmaya hevesim yok değil, belki de eser devam ederim... Encek, artık daha farklı şeyler ile ilgili içeriğim de olsun istiyorum. Geleceğime mektuplardan başka bugünü keyifli hale getirmek için birşeylere-hedeflere ihtiyacım var. Az önce dinler olduğum şarkı** sayesinde hatırladığım gibi ''eskiden daha keyifli, daha dertsizdim...''. Bugün keyfimi yerine getirecek çokşeylere ihtiyaç duyuyorum.

** ile vurgulanan şarkıdan da biraz bahsetmek gerek; orta okul zamanlarımı hatırlatmakla birlikte sözleri benim şu anki halime yazılmış gibi... Daha önce hiç bu kadar zamanı uyumlu hissetmemiştim. Bir de şarkıdan önce Zardanadam'ın Kafam Seninle Güzel albümünden Gidiyor Gençliğim şarkısı dinlenirse sanırım şu anki hissime daha yaklaşılmış olabiler.

İnsanlara öyle gözükmüyor olabilirim ama içten içe pek bi sıkılıyorum... Eskiden de elbette dertlerim varmışdır, ''abartıyorsun lan!'' dediğim de oluyor... ama şu anda yoktu gibi hatırlıyorum... Sanırım bunun içinde biraz hatıramın güçsüz olmasına sevinmeli, alkol'e destekleri için unutmadan teşekkür etmeliyim...

Neyse bu kadar yazdıktan sonra yeni projeye az-buz yer ayırmalı... Turgut kardeş ile konulu geyik muhabbetleri yapıp bunları yayınlayacağımız bir blogumuz olsun mu lan deyiştik. Hem kendimize hem de eskisi kadar sık görüşemediğimiz arkadaşlara kafayı boşaltmaya birşeyler sağlamış olma bahanesi ile kendi geyik kabiliyetimizi denetleyip kapasitemizi arttırmada bize faydası olacağına inanıyorum.


Tunç
Ohh be! İyi geldi birşeyleri bloga vurmak...

1 yorum:

Yayın Başlığı: Herkese Duyurun :P

Başlık yazıyla çok alakalı değil, Blogger'ın Başlık açıklama yazısıyla biraz laf ebeliği... Gelelim konuya; Bir video ve düşündürdükler...