Geçenlerden bir gün; 17 Tem 2007 saat 14.35. Aklıma birkaç söz gelmiş. O kadar kafiyeli olmuş ki şiir gibi yazıyorum. Şair olduğumu düşünmüyorum ama daha çok gözükeceği için böyle yazıyorum :) Hem böylece paragraf stilinin çözülmezliğinden her parçayı kurtarmış oluyorum... Uc uca eklendiğinde çıkan anlam ile satır satır okunduğunda düşünülebilecekler farklı olduğundan, kararlı bir düşünce halinde bile kararsızlıkta karar kıldığıma sahit oluyorum...
Daha ne günler göreceğim ben,
bu hayat burada biter mi?
Daha ne acılar dertler olacak,
bu kadar hüzün bana yeter mi?
Yorgunluk, yılgınlık, küskünlük ile,
bu günleri harcamamak gerek.
önümüzde var uzun bir gelecek,
nereden neler gelecek tahmin yeter mi?
Üzülmekle ne gelir elden, herşey olacağına varır... Bilmediğim, tahmin edemediğim şeylerin peşinden beklentilerim olmayacak bundan sonra... Ne bu bünye yorulacak, ne de zihnim ezilecek... Yapmam gerektiğini düşündüğümü yapmakta düşündüğüm kadar cesur olamıyorum, gereklilik ile isteklerim çakışıyor yine hayatımda; Heyyamol, yelesar! :)
Tunç
Daha ne günler göreceğim ben,
bu hayat burada biter mi?
Daha ne acılar dertler olacak,
bu kadar hüzün bana yeter mi?
Yorgunluk, yılgınlık, küskünlük ile,
bu günleri harcamamak gerek.
önümüzde var uzun bir gelecek,
nereden neler gelecek tahmin yeter mi?
Üzülmekle ne gelir elden, herşey olacağına varır... Bilmediğim, tahmin edemediğim şeylerin peşinden beklentilerim olmayacak bundan sonra... Ne bu bünye yorulacak, ne de zihnim ezilecek... Yapmam gerektiğini düşündüğümü yapmakta düşündüğüm kadar cesur olamıyorum, gereklilik ile isteklerim çakışıyor yine hayatımda; Heyyamol, yelesar! :)
Tunç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder