Cuma, Kasım 10, 2006

Ne içindeyim zamanın...

Son günlerde kafama takılıp duruyordu... Nedenini ne tam olarak biliyorum, ne de burada açıklayacak bir hisse eriştim(Doğru söylüyor muyum? Bilemiyorum:) ). Ancak son günlerde hep bunu anımsamaya çalışıyordum. Sonunda buldum ve buraya kaydedeyim dedim. Malum yine aklıma takılıp bütün dikkatimi elimden alabilir... :)





Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında;
Yekpare geniş bir anın parçalanmış akışında,

Bir garip rüya; 'Rengiyle uyumuş' gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile, Benim! kadar hafif değil.

Başım,
Sükûtu öğüten uçsuz, bucaksız bir değirmen;
İçim,
Muradıma ermiş abasız, postsuz bir derviş;

Kökü bende bir sarmaşık olmuş dünya,
Sezmekteyim, Mavi,
Masmavi bir ışık, (ve ben!) ortasında yüzmekteyim!

Ahmet Hamdi TANPINAR


Wikipedia'da bildirildiği üzere;'Rumelihisarı Mezarlığı’ nda Yahya Kemal’ in başucuna gömülü. İlk şiiri 1920’ de yayımlanmıştı. Altmış kadar şiirinden ancak otuz yedisi ile, tek şiir kitabını ölümüne yakın çıkardı: Şiirler (1961; Bütün Şiirleri adıyla genişletilmiş olarak 1976). Şiirlerinde bir imaj ve müzik kaygısı taşıdığı, hikaye ve romanlarında da, başta zaten tema’sı olmak üzere, psikolojik anları, bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. (Geniş bilgi Prof. Mehmet Kaplan’ ın Tanpınar’ ın Şiir Dünyası;1964 kitabında).

Bu kitabı okumak gerekiyor demektir... Belki de içinde bulunduğum garip hissiyatın açıklaması orada(Bu imaj nedir?)... Ya da sanırım yine sorumluluktan, cesaretli davranmaktan kaçmak için kendime bir başka uğraş...

AslındaBu Link bile yeterli. Birisi beni bu alışkanlıktan alı koymalı... Meselaaa? Sen! Sen de bununla uğraş :)

Tunç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yayın Başlığı: Herkese Duyurun :P

Başlık yazıyla çok alakalı değil, Blogger'ın Başlık açıklama yazısıyla biraz laf ebeliği... Gelelim konuya; Bir video ve düşündürdükler...