Cumartesi, Mayıs 26, 2007

Kapadokya 2007 Hakkında...

Ülkemizde düzenlenecek Avrupa Şampiyonası ve Türk sporcularından ne sonuçlar beklemeliyiz üzerine biraz beyinfırtınası, biraz beklenti...

Ülkemizde düzenlenen yarışlara yabancı katılımcıların artmasıyla MTB dünyasıyla ilgili garip fikirler kafamda dolaşmaya başladı. Özellikle yaklaşan ve ülkemizde düzenlenecek olan Avrupa Şampiyonasıda göz önünde bulundurulunca sporcularımızın neler yapacağı nasıl sonuçlar alacakları nedense benim için çok önemli bir merak konusu... Eğer sizin içinde aynı soruların cevapları önemliyse buyurun;

Bu konuda fikirler üretip ortaya sunmadan önce biraz eski sonuçlar abakmakta yarar var gibi... Örneğin geçen seneki Avrupa Şampiyonasında ne olmuştu? İyice bir hatırlamakta yarar var. Tabii ki bu hafıza çalışmasında sporcularımızla birlikte ülkemizdeki yarışlara katılım gösteren birkaç isimide göz önünde bulundurmak iyi olacak gibi;

Geçen sene Alpago'da (sonuçlar için) yer alan sporcularımızdan Mehmet Kurt(79) ve Mehmet Sevinç(77) 3 tur atan sporcular arasında yerlerini alırken Bilal Akgül(64) 4 tur atan sporcular arasında yer almışlardı. Ayrıca bu sene B.ada yarışında izleme imkanımız olan (İRL)Robin Seymour(73) 3 tur atan sporcular arasında yerini alırken ülkemizde birçok yarışta izleme imkanımız olan (ROM)Tudor Oprea Ovidiu(54) 5 tur atan sporcular arasında yerini almıştı. Yine B.ada yarışında izlediğimiz (İSR)Dror Pekatch(78) 3 tur atan sporcular arasında yer alırken geçen sene İzmir yarışını kazanan (UKR)Sergiy Rysenko(40) 6 tur atarak ilk 50 içerisinde yer alan sporculardan olmuştu.

Elbette bu sonuçların geçen seneye ait olması ve gerçeğe kusursuz yakınlıkta bir cevap vermediğini unutmamak gerek. Daha sağlıklı yorum için bu sene Nisan ayının son haftasında gerçekleştirilen dünya kupası sonuçlarına (sonuçlar için) da göz atmakta yarar olduğu ortadadır.

Belçika'nın ev sahipliği yaptığı 2007 XCO WC organizasyonunda tanıdığımız isimlerden Roel Paulissen kendi ülkesinde 4ncü olurken (FRA)Julien Absalon 2nci sırayı (İSP)Jose Antanio Hermida Ramos'un 45sn kadar gerisinden gelerek almıştı. Büyük bir takipçi kitlesine sahip olan sporculardan Bart Brentjens'in 51inci olduğunu gördüğümüz listede geçen sene Yalova ve İzmir yarışlarında izleme şansını yakaladığımız Yury Trofimov ise 33ncü sırada yer alan sporcu olarak dikkat çekmekte.

Ülkemiz sporcuları ise Bilal Akgül(119), Kamil Alev(170), Muammer Yıldız(177), Mehmet Kurt(178) ve Uğur Hakkı Tosun(182) sıralamasıyla listede yerlerini almışlardı. Bu sonuçlar göze çok umut verici gelmesede farklı bir coğrafyada olmanın antrenamn ve motivasyon düzeyinin ve bu tür müsabakalardaki tecrübenin(yarış heyecanı vb.) etkisini de göz önüne almakta yarar olduğunu unutmamak gerek. Bu nedenle sporcularımızın daha yüksek yerlerde bulunabilecekleri düşüncesindeyim. (Aslında sporcularla bu yarış hakkında izlenimlerini, düşüncelerini dinlemekte büyük yarar var...)

Yaklaşan Avrupa Şampiyonası ile ilgili fikirlere gelirsek sporcularımız birçok yarışta yakın zamanlar elde etiği sporcuların üst sıralardaki yerleri artık Türk sporcuları için de bu üst sıraların hayal olmadığı bende ağır basıyor. En azından ilk 50 içerisinde ev sahipliği avantajınıda kullanarak 3 sporcu görmek bana sürpriz değilmiş gibi geliyor. Geçen sene her ne kadar sezonun sonuna doğru olsada Yalova ve İzmir yarışlarında Bilal'in Yury'nin önünde bitiriebildiğini düşünürsek iyi strateji motivasyon ve parkur tecrübesi ile sporcularımızın bunu başaramaması için hiçbir neden göremiyorum. Siz ne dersiniz?.

Tunç
[ksshrddi]

Cumartesi, Mayıs 12, 2007

http://www.turkrockfestivali.com/

http://www.turkrockfestivali.com/

Bugün bu haberi google reklamları sayesinde aldım... Benim oldukça duymaktan hoşlandığım bir haber olduğundan reklamların ne kadar işe yarar olduğunu, haber almak için ne kadar önemli olduğunu görmeme fayda sağladı :).

Ayrıca hem bir haber sitesine tıklayarak bu kuruma para kazandırdım, hem de bu festivale bir reklam gideri olusturdum.. bu açığı bir haber ile buradan kapatmaya çalışacağım... sanırım ilgili arkadaşlar okuyup bilgilenirler... :)

Aslında bisikletin arkasına kamp malzemelerini atıp şile'de 3 gün konserle birlikte konaklayıp, turlayıp, eglenip 3 gün sonunda farklı bir rota ile geri dönüş gerçekleştirilebilir... Güzel bir konaklama amacı ile iyi bir bisiklet turu olur... Değil mi? :)

Tunç

Cumartesi, Mayıs 05, 2007

2. Nature Valley Büyükada MTB Kupası

*Turgut'un ricası ile Büyükada Yarışını Ametist'e raporlamaya çalışacagım... olursa yayınlar olmazsa burada olduğuya kalır :).

Okulumuzun yeri nedeniyle en azından yarı zamanlı bile olsa bir İstanbullu'sun. Düzenli haftalık etkinliklerinde ne yaparsın? Boş zamanlarında arkadaşlarınla toplaşıp istiklal'e gitmek, bazen boğaz kenarına inip çay-kahve içmek, havalar sıcaksa bir gazoz veya dondurma ile serinlemek falan fıstık... Arkadaşlarınla toplaşıp gezmeler, tiyatro, sinema veya sohbetler senin için geçerli eğlence biçimleri... Peki daha başka türlü etkinliklerle günlük yaşantını süsleyemez misin? Hafta sonları doğa yürüyüşleri, şehir gezileri belkide bisiklete binmek... İşte sana burada bisiklete binen ve bunun sonucu olarak [her ne kadar nedeni bu olmasada] bu etkinliğin daha ileri türevlerine ilgi duyanların hikayesinden bir parça anlatmaya çalışacağım.

Büyükada'da 29 Nisan Pazar günü bir yarış vardı; 2. Natura Valley MTB Kupası. Bu yarış önceleri hafta sonları sahil gezileri yapan daha sonra çevre edinip arazi sürüşleriyle bunu daha ileriye taşıyanlar için çok heyecanlı bir etkinlikti, kimileri için izlemeye kimileri için yarışa katılamaya... İlk defa özel bir kurumun sponsorluğunda ülkemizde bir yarışın gerçekleşiyor olması atmosfere özel bir ek yaparken, uluslarası bir yarış olması nedeniyle yurt dışından gelen katılımcıları izleme, içeridiği birçok kategori ile katılımcıların sahip oldugu hem yarışmacı hem izleyici olma olanağıylada birçok bisiklet sever için keyif verici bir hafta sonu etkinliğiydi.

Bu yarışın nasıl bir içeriğe sahip olduğunu, nasıl bir sponsor bulduğunu ve neden bir sponsorun böyle bir işe para yatırdığını ve hatta neden yurt dışından bir sürü katılımcısı olduğunu kısa kısa ve yetersiz kalacak şekilde bir bilgi vermektense bu konuda bilgi bulabileceğiniz birkaç site adresi verip izninizle bu yükten kaçıyorum.
Dünya sıralamasında(UCI Ranking) yüksek derecelerde bununan yerli ve yabancı sporcuların amansız rekabetinin bulunduğu Elit Erkek ve Elit Bayan mücadeleleri yarışın en keyifli seyir bölümünü oluşturmaktaydı. Diğer önemli kategoriler olan 23 yaş altı ve gençler yarışlarını izlemekte oldukça keyif vericiydi. Bütün bunların yanında 30 yaş üstü, 40 yaş üstü ve 17 yaş altı kategorileri ve bu yazının okuyucu kitlesinin büyük çoğunluğunun yaşları itibariyle içerisinde bulunduğu amatör bisiklet severlerin yarış heyecanının tatmaları için düzenlemede yerini alan Elit B yarışları ile dopdolu bir gün geçirmeniyi sağlayacak birgün, o gün Büyükada'da yerini almıştı...

Toplam 7 değişik kategoride yapılan, 150'ye yakın lisanslı sporcunun katıldığı yarışların sonuçları ise ilginin neden büyük olduğu konusundaki gerekçeleri gözler önüne seriyordu. Elit Erkekler kategorisinde ilk 15 sırada yalnızca 6 Türk sporcusunun yer alması yarışmanın ne kadar başarılı sporcu barındırdığının göstergesiydi[Türk sporcuların bildigi bir parkur olması dolayısıyla daha avantajlı oldukları sanırım sizler içinde şüphe götürmezdir]. Ayrıca Türkiye için en önemli olmpiyat adayı olan Bilal Akgül'ün İrlandalı rakiplerinin arasında yalnız kalıp, onların taktikleri sonucunda yorulması ve birinciliği fazlasıyla hakederken üçüncülükle yetinmeside yarışın ne kadar çekişmeli geçtiğinin görülmesi için bir başka gösterge olarak göz önündeydi. Aralarında Türkiye, İrlanda ve İsrail şampiyonularınında bulundugu İrlanda, İsrail, Sırbistan, Romanya ve Slovakya'dan gelen birçok iddialı katılımcının teknik ve hızlı bölmülerdeki mücadelesini izlemek oldukça ilgiye değerdi...

Bunların yanına diğer kategorilerdeki mücadelelerin seyri de eklenince dopdolu bir gün katılımcı ve seyircileri memnun etmişti. Bu kadar yazı yazılmasına sebep olan organizasyonun sonuclarını da merak edenler için burada dile getirmemek ''sanırım ayıp olur :P'' diyip özet sonuçlara doğru yazıyı yönlendiriyorum. Daha fazla ayrıntı için yukarıdaki linkleri tekrardan tavsiye edeceğim :).

Pazar günü yapılan yarışlarda 7 kategoride mücadele olduğunu daha önceleri dile getirmiştim... Bu mücadelerden en çekişmeli olan Elit Erkekler yarışında İrlanda şampiyonu Robin Seymour ve Niall Davies ilk iki sırayı alırken daha öncede bahsi geçtiği gibi Türkiye'den Brisaspor adına yarışan Bilal Akgül üçüncü oldu. Elit Bayanlarda ise İsrailden İnbar Ronen'in ilk sırayı aldığı yarışta İrlandadan Tarja Owens ikinci ve yine Brisasporlu bir sporcumuz olan Senem Güler üçü
ncü sırayı aldı. Yarışmada gelecek vaad eden sporcuların mücadelesi olan yıldız erkeklerde Hamza Kansız, Kaan Uysal ve Bertan İlhan sıralaması gerçekleşirken, genç erkeklerde Eskişehirden Abdurrahman Dandal, KKTCden Hüseyin Ballı ve Tekirdağdan Metin Barışsever sıralaması gerçekleşmişti. Büyük Erkekler yarışında İstanbul'dan Bora Tirki, Turan Balcı ve Ali Ekber Kılıç tarafından takip edilerek yarışı birinci olarak sonlandırdı. Kırk yaş ve üstü sporcular için düzenlenen kategoride ise yine birincilik kürsüsü yabancı bir sporcu tarafından elde edilmişti. Sırbistandan gelen Aleksandr Mariç'in liderligindeki 40+ kategorisinde Brisaspordan Mehmet Bozdemir ikinci olurken KKTC'den Zihni Üney üçüncülüğü elde etmişti.

Pazar günü olan etkinliklerin özeti bu kadarla bitmeyecek tabii ki, biraz daha söyleyeceklerim var. Yıldız bayanlar kategorisinde birinci gelen Eda Konuk'ta gelecekte başarılı olacağının sinyalini vermekten geri durmazken Elit B adıyla anılan kategoride de oldukça yüksek katılım ve çekişmeli görüntüler izlenmekteydi. Üçüncülüğü İzmirli sporcu Nasuh Yılmazdağ'ın aldığı bu kategoride ikincilik Eyüp Yıldız'ın birincilik ise İstanbul'dan Duygun Yurteri'nin oluyordu. Bu kategorinin birincisinin okulumuzda Fen Edebiyat Fakültesi öğrencilerinden olduğunu hatırlatmakta büyük yarar görüyorum. Elbette Duygun'u bu başarısı için sizlerin huzurunuzda tebrik etmekte sanırım bu yazının sonunda yapılabilecek en güzel hareketlerden biri olur diye düşünüyorum.

Sağlıcakla kalın,
Tunç
beldemir@gmail.com

Cuma, Mayıs 04, 2007

Zırva ?

Son günlerde olanlar nelerdir, ne değildir; ben bile bilemiyorum, size neler anlatayım? Yine bir soruyla blogun karşına oturdum ve zırvalıyorum... Yok asında zırvalamaya oturmadım, ama giriş için birşeyler yazmadan da olmayacaktı, o şeyler de zırva gibi oldu...

Şimdi asıl konuma dönüyorum... Son günlerde neler oldu diye; birkaç kitap okudum, kimisini bitirdim kimisi yine yarım kalmış durumda... Artık aynı anda birkaç kitap okuyarak zihnime garip antrenmanlar yapmaya çalışıyorum. Nerede kalmıştım, ne demiştik vs. gibi sorularla kitaplarda geriye dönüp hafızama oyunlar oynuyorum...

Aslında hatırlaması gerekmeyen şeyleri fazlasıyla hatırlayan beynimin böyle birşeyin aksine ihtiyacı var ama sanırım yaşamımın şu son döneminde zihinsel acılardan keyif alır oldugumdan böyle yapıyorum...

Son günlerde okuduğum kitaplardan aklıma düşen ve tinggk! diye ses yapan [adımı soyadımı hatırlatmak boş kafalı oldugumu ima etmemde yeterince başarılı bir bağlantı olur sanırım :) ] birkaç cümleyi buraya ekleyip ne düşündürdüklerini kendime saklayarak bu yazıyı sonlandıracagım...
  • Özgürlük kelimesini duyarak ama ne olduğunu bilmeyerek yaşamaya sanki mecbur(mahkum demek daha dogru geliyor nedense bana... kim mahkum ettiyse... :D ) ediliyoruz.
  • Özgürce düşünen ve birbirine dürüstçe davranan insanlar neredesiniz?
  • ... düşündüğün gibi yaşa ...
  • ... dostluğu yakalayıp arkadaş olabilmek herşeyden önemliydi...
Son günlerde kafama takılanlar işte böyle ilginç bir alıntı dizilimi oluşuyordu da; hareketlerinde yalancılık, yapaylık sezdiğim insanlardan dolayı mı, korkaklık, samimiyetsizlik gördüklerimden mi böyle takıldım bu cümlelere yoksa insanlar hakkında düşüncelerim konusunda hatalarımı gösterdiği için mi tam olarak çözmüş değilim.

Bu arada alıntılar hakkında hangi kitaptan hangi sayfa vs. diye bilgi vermeyeceğim, hatta kimin olduğu hakkında bile en ufak bir ip ucu bulamayacaksınız... Yeterince okursanız elbet birgün bulursunuz...

Hoşçakalınız...
Tunç

Yayın Başlığı: Herkese Duyurun :P

Başlık yazıyla çok alakalı değil, Blogger'ın Başlık açıklama yazısıyla biraz laf ebeliği... Gelelim konuya; Bir video ve düşündürdükler...