Pazar, Aralık 14, 2008

Aha! Selimiye solda...

Selamlar,

18.45-Beşiktaş-Kadıköy vapurunda karalama isteği geldi, karaladım... Vapura hızlıca yürürken bir amca ''üzülme fazla, senin üzüldüğün kadar o da üzülüyor...'' dedi gibi geldi yada öyle dediğini duymak istedim... Bu gaip olayı düşünürken sonra da not alayım dedim... Bu zamanlardaki reflekslerimi kontrol eden düşünce altta mevcut sanırım... Buyurun;

''
Farklı olsun istiyorsun... Eskilere benzemesin istiyor, benzemesinden korkuyorsun, fazla yazdırmasın istiyorsun. Biraz kızgın, biraz özlemle okuduğun yazıları taklit ettiğinden endise duyuyorsun... vs. vs. vs. ...

Boşver, şu anda bunları yazmak istediğin için yazıyorsun. Kaleme döküp rahatlıyor, kendince inanılır kılıyor, dayanak kuruyorsun hayallerine...

Vapur'da, Barış Manço'da, bir yanında ''abi atı alan Üsküdar'ı geçmiş...'' diyenler, diğer yanda pencere'de Üsküdar'ı tartışanlar ve sağ önde deli gibi güleni izlemek-dinlemek bile aklından çıkaramıyor...

O zaman durma düşün, keyfini çıkar bu düşün...
''

Tunç

Pazartesi, Aralık 08, 2008

''Nereden çıktı şimdi bu ... ''

Selamlar,

Daha sonra tekrar okumak istediğimde kolay ulaşmak istediğim bir mesajlaşmayı buraya ekliyorum. Yazılanlar biraz alkol kullanımı sonrası kendini ölçme denemelerim. Bir zamanlar Maroon'da da bunun gibi hislere girmiştim sanki...

Neyse bu günlük çok fazla özele girmeye başladı yine ama olsun, bu kadarından birşey olmaz, hem siz yabancı değilsiniz. :)

Tunç (00:11):
ne yapıyon le?
Tunç (00:11):
olum biz çok içki içmiş miydik la?
Tunç (00:11):
normalde bu seviyede böyle olmam ama off buff tripkerdeyim...
Tunç (00:12):
acep çok boşlukta mı kaldım? depresyonda mıyım? :P
Badi (00:12):
:d
Badi (00:12):
baya ictik hacı :d
Badi (00:12):
bi buyuk vodkayi devirdik yani
Tunç (00:12):
abi kolumda bacagımda birşey yok... kafamda ayık
Tunç (00:12):
ama gögsüm böyle dolu dolu...
Tunç (00:13):
ha bire derin nefes alıp hooooh diye geri bırakıyorum...
Badi (00:13):
of iste tam rakılık moddasin
Badi (00:13):
simdi sahile yakin olcan
Badi (00:13):
icmeye davm edip sonra denize dogru baarcan
Badi (00:13):
:D
Badi (00:13):
kufredecen flan bole :d
Tunç (00:13):
yakınım la hep topu kaç metre sanki :)
Tunç (00:13):
seviyorum ulleeeeeyyyyN! diye mi? :D
Badi (00:16):
:D
Badi (00:16):
olm cok zevkli oluyor
Badi (00:16):
aslinda bir ara sahil kenari bir yere kamp atalim
Badi (00:16):
gece icelim :D
Badi (00:16):
mesela kerpe olabilir :d
Badi (00:16):
yada baska bir yer farkmaz
Tunç (00:17):
hemen bir plan porogram yapalım...
Badi (00:18):
bence de :D
Badi (00:18):
ama rakı icelim bu kez :d
Tunç (00:19):
:)

Devam eder gider...

Tunç

Cumartesi, Aralık 06, 2008

Bu ne be yaa!

Bu aralar yine yaşıyorum.... Valla billa... :-S

Garip şekilde zamanımı dolu-dolu dolduruyorum; hiç çalışmadığım kadar ders çalışmaya çalışıyorum, hiç aramadığım kadar araştırma yapıyorum, hiç istemediğim gibi spor yapıyorum... Hatta bazen de alkole sarıyorum... Hatta ve hatta... :P Bunların hespi uyku öncesi tavana, sağa-sola baktığım zamanı azaltmak için... Başka türlü de bu halleri çözmek mümkün tabii ki ama ben yine önce zor olanı denemeyi seçiyorum... Sanırım şu satırları yazarken başaramayacağımı yavaş yavaş kabulleniyorum durumumu... Biraz olsun içimi döküp bugünlük uyumamı kolaylaştırma amacındayım.

Bir süredir derslerimden en ürktüğüme koşturarak gittim... Bu hafta Ali'nin seminerini izleyebilmek için boş günümde okula gittim, üstüne ondan önceki bekleme süresi daha dolu geçsin diye bisiklete bindim... Hatta bu hafta rüzgara, havanın belirsizliğine, yetersiz antrenman seviyeme ve zamanımın azlığına rağmen +200km kadar bisiklete bindim... vs... Bunların hepsini zamanlamayı tutturamasamda tamamladım. Kendime çeşitli işlerde geç kalmamaya çalışarak, hedeflere ulaşmaya çalışarak vs stres yaratma gayretindeydim.

Zamanlama konusunda genelde olduğu gibi başarısız oldum, ama ürettiğim stres nedeniyle biraz kafamı boşalttım. Şimdi de bu posta ile içimi döktüm; az-çok durumumu hafiflettim, şimdi de kendimi uykuya havale etmeyi hedefliyorum... Bana başarılar dile :)...

Tunç

Cumartesi, Kasım 15, 2008

Soru-Cevap

Selamlar,

Altta yazanlar bir önceki gönderi ile alakalı... Şüpheleri olan bir arkadaşımın soruları ile diğer arkadaşların fikirlerine yönlendirme yapayım dedim.

Sevgilerimle $-) :D


Buddy (15:07):
Titancılar gibi gitmeyelim güme

Tunç (15:09):
yok biz saf üyeyiz

Buddy (15:09):
:S o ne yahu?

Tunç (15:10):
Adam sana geliyor diyor ki; adamın biri bana ürünü tanıt diye para verdi... Bende tanıtıyorum... Sen kendi ayağınla geldin beni masraftan kurtardın... Bunu seninle paylaşıyorum o yüzden...
Tunç (15:11):
Hatta arkadaşların da geldi e o zaman ne duruyoruz? Bunun için de prim verelim sana diyor :)

Buddy (15:11):
:)
Buddy (15:12):
Peki, bunu şimdi buradan değil de yılbaşına doğru İstanbul'a bir uğrayacağım yani 1 ay kadar sonra o zaman yüzyüze konuşsak olmaz mı_

Tunç (15:13):
Yılbaşına kadar 20 milyonluk reklam okurum... Eğer sen de şimdi üye olursan sende 20 kazanır bana da bi 10 kazandırmış olursun...
Tunç (15:13):
Aynı reklamcıdan 20 mi alalım 50 mi alalım? :D
Tunç (15:13):
Hesap bu :)

Buddy (15:14):
Peki ben adam bulmak zorunda kalacak mıyım?
Buddy (15:14):
Yani adam bulma işini becerebileceğimi hiç sanmıyorum

Tunç (15:20):
abi benim adamım sensin, ben, o, şu belki bir de şu.[İsimler şifrelendi]
Tunç (15:21):
Sen, ben 5*10 kişi kendi grubumuzla kazanacağız... Ondan sonra da birgün ödeme aldığımızda oturup beraber patetes bira- iskender kola yapacağız... Bilemedin maket uçak alacak, bir arkadaşımıza darbuka alacağız.
Tunç (15:21):
Fazla ciddiye almadan :) maksat muhabbet-geyik
Tunç (15:21):
Bak bi google reklamları bahanesiyle biz turgutla 3*4 senedir deli gibi blog yazdık...
Tunç (15:22):
Şimdi okuyorum çok eglencelisi çok keyifsizi bir sürü hatıram var içeride... Hatta senin ile yaptığımız bir msn görüşmesi ve düşündürdükleri bile var...

Böyleyken böyle...
Tunç

Gel Vatandaş Geel! Masrafsız E-KUMBARA!

Hey ortak! :P Ne dersin seninle bir işte ortak olalım mı?

Bugün Fikri Mühim aracılığıyla tanıştığım Carte d'Or'dan bir dondurma takımı geldi. Dondurma yemek için 2 kup 1 kaşık evin vitrinine yerleşti... Beklenmedik bu sürpriz benim acayip hoşuma gitti. Daha sonra'da SüperTeklif sitesinden Lookinad isimli yeni uluslararası projelerinin beta kullanıcısı olmam konusunda teklif aldım ve uyguladım. Uzun zamandır[2-4 sene] Google Reklam'larından bir kuruş bile göremez iken bu sitelerden böyle kıyaklar görünce daha bir ısındım bu internetten gelir işine... Şimdi altta sözün özüne, ortaklık meselesine geleceğim... Buyrun;

Birkaç nitelik sayacağım, eğer bahsi geçenlere uyuyorsanız gelin sizlerle birlikte birşey yapalım;
  • İngilizce bilmek,
  • E-posta hesabı olmak,
  • Reklamların hedefi olmak*,
  • Banka hesabı veya PayPal hesabı sahibi omak,
  • Günde max 5dk. E-Posta okuyacak zamanınızdan vaz geçebilmek,
*[birşey tüketmek, herhangi bir ticari müşteri olmak, en azından bakkaldan peynir alıyor olmak]

Bahsettiğim SuperTeklif ve Lookinad siteleri. bu sitelerde birer hesabım var. E-Postalarıma düzenli gelen reklamlarla, haftada 3-5 tane posta okuma işi karşılığında bir elektronik kumbaranız oluyor. Bu kumbaraları SuperTeklif'te 100YTL, Lookinad'da 25$'a ulaştıkça bozdurup harcayabiliyorsunuz. İster kendinize birşeyler alırsınız isterseniz de arkadaşlarınıza hediye...

Bazı zamanlarda hiç ilginizi çekmeyecek postalar gelebildiği gibi, bazen de çeşitli işe yarar kampanyalardan haberiniz oluyor. Turkcell tarifemi, elektronik eşya aradığım siteleri, bazı indirim kampanyalarını bu site reklamları aracılığıyla buldum.

İşleyiş bakımından E-Posta adresinize gelen postalardan doğrudan reklam gelirine oranla pay alıyorsunuz. Eğer arkadaşlarınız da okuyor ise o postayı onların kazandığı puanlardan da ikramiyeniz oluyor... Bir nevi titan saadet zincirindeki gibi... Ortaklık'ta burada başlıyor, birlikte daha fazla kazanıyoruz... Bu sebeple tanıdık-tanımadık herkesi bekliyorum.

Ben şimdiden en çocuksu hevesim ile masraflı hobiler diyerek ertelediğim şeylerle ilgili hayal kurmaya başladım. İlgilenirseniz üstteki bannerlardan veya yazı içerisindeki linklerden bekliyorum.

Tunç

Pazar, Kasım 09, 2008

ispor

Yine mi? Yine... Bugün aslında yazdım bir yazı, ama kesmedi... :P

İşin aslı öyle değil tabii ki, tamamen ayrı olması gerektiğine inandığım bir başlıkta bir not düşümüm olacak buraya... Bugün Derya ile park'a gittik. Park'ta Derya hanım insanların parkurlarda yürümesini görüp şaşırdı. Bir süre onlar gibi yaptıktan sonra ablamın da tavsiyesi ve cesaretlendirmesi ile koşmaya başladı...

Yürümeye şaşırmasının nedeni çok ilginç aslında... Bu koşma olayı; ilk görüşte insanın aklına çocuk işte, enerjisi çok fazla harcamak istiyor, sağa sola koşuyor oyun oynuyor gibi birşey gelebilir. [Tabii içinde yaşadığımız toplumdaki; koşmaa, terlersin, hasta olursun gibi saçma-salak nasihatler ayrı bir konu...] Ancak işin aslı ablamın yaptığı bir açıklamayla ortaya çıkıyor. ''Bizim orada parklardaki parkurlarda insanlar hep koşuyor, burada insanları yürürken görünce şaşırdı.

Bu sportif bir nesil için ne gerekli olduğu konusunda güzel bir fikir veriyor... Değil mi?
Tunç

Cumartesi, Kasım 08, 2008

Kısa kısa...

Hey!

Sana sesleniyorum, hani sen okuyorsun ya bu yazıları... benim gibi bir sürü daha yazan insan var burada... Ben de bugün bu insanlar neler yazmış diye gezdim dolaştım, okudum. Bazılarını çok beğendim, bazılarından çok ürktüm... Sen de oku arada... güzel oluyor...

Ondan önce yiğenim ve ablam ile kukla tiyatrosu izlemeye gittik. İstanbul oyuncak müzesinde bir kukla oyunu izledik küçük Derya ile... Oyun 45 dk'lık sürenin ilk 30 dk'lık kısmında yer alırken son 15 dk'lık kısımda televizyon kültürüyle yetişen çocukların beğenisini kazanmak uğruna saçma hale getirilmişti. Önce müzik çalıp hoplama zıplama yaptırtılan ufaklıklar daha sonra da popüler kültürün markaları olan Kenan Doğulu, Tarkan, Serdar Ortaç gibi kuklalar ile eğlendirilmeye çalışılmıştı. İlk 30'dk akıllardan çıkmıştı, yazık olmuştu verilen nasihatlere... Yazık tı!

Son olarak mıknatıs ile ilgili bir site gördüm. Sitede birçok temel deney aleti, birçok büyük oyuncağın çalışma ilkelerini gösteren modelleri gördüm. Güneş pili, motor, röle ve dinamo modellerinin bulunduğu site benim için tamamıyla bir hazine mertebesinde... Sizlere de bu site hakkında bilgi sahibi olmanızı tavsiye eder bana oradan hediye seçmenizi emrederim... :P Link ise burada!

Bu günlük bu kadar, korkarak, eğlenerek ve yorularak geçen bir günün ardından; Bay bay treen, bay bayyyy! diyorum...

Tunç
Dayı

Cuma, Kasım 07, 2008

Uyku Tulumları

Haydi yazayım bi dane daha dedim;

Yine nette alışveriş sitelerinde gezerken bir ürünü seçtim ve ihtiyacım olabilecek özelliğe sahip olanları not aldım. Şu anda biraz uzak olsam da, kamp'a doğa'ya vs giderken ihtiyaç duyduğum daha iyi bir tulumu aradım. Tulumun rahat uyku üzerinde etkisi büyük olduğundan birkaç modeli karşılaştırdım. vs. vs. vs. Buraya da ürünleri not alayım dedim...

Türkiye şartlarında yaşanabilecek koşullar ve onları karşılamaya yetecek temel özellikteki birkaç tulumu kendime ve dolayısıyla bahsetmeye uygun gördüm. Yarın birgün almaya karar verdiğimde referans olsun diye buraya da not alıyorum...

İşte burada da ürünlerin adlarını yazacağım valla...

1-)Loap Bivouac Uyku Tulumu -25°C
Ağırlık : 2055 g
Dış Katman : Nylon Durafolio Rip, Nylon Dia Rip
İç Katman : Nylon Taffeta 210T
Dolgu: Thermolite Quall

2-)Loap ST. Laurent Uyku Tulumu -20°C
Ağırlık : 1900 g
Dış Katman : Tactel RipStop
İç Katman : Nylon Taffeta 210T
Dolgu : Thermolite Quallo

3-)Ferrino Nightec 600 Lite Uyku Tulumu NIGG54 -20°C
Ağırlık:1750 g
Dış kumaş:100% nylon ripstop 240T 40D
Astar: 100% nylon ripstop 240T 40D
Dolgu: 900g Thermolite Quallo
Üretici notu;Avrupa Standardı olan EN 13537ye göre derecelendirilmiştir.

Biraz gönüllü reklam biraz amaçlı çalışma oldu bu benimkisi, ilginizi çeker işinize yarar ise ne ala... Hayrını görürsünüz diyore...
Tunç

Not; 3. tulum Hızlıal.com'dan incelenebilir, fiyatı görülebilir...
Link

Nette gezinti...

Merhabalarım sizinle yine;

Nette gezinti yaparken bazı linkler buldum. Bu linkleri de birkaç ay içinde yok olacaklarını tahmin etsem de saklama ihtiyacı duydum. Bunlardan 2'si GPS ve spor ile ilgili diğerleri ise şu anda benim bahsetmekten bile vazgeçtiğim birşey ile ilgili...

Link1 ;Budur

Burada güzel resimlerini ve açıklamalarını da görebileceğimiz teknolojik bir alet var... Sahip olduğu özellikleri gerçketen çok begendim. Bisiklete binerken, gezerken, koşarken vs oldukça eglence saglaabilecek bir teknolojik cihaz.

Link 2 ise budur;

Bir önceki arkadaşın bir benzeri olup daha büyük cüsseli ve daha küçük maliyetli... Bazı özelliklerinin kesilmiş, kısıntıya uğramış oldugu besbelli olsa da spora hizmet eden bir teknoloji ürünü olduğu kolayca anlaşılabiliyor.

Son olarakta dedim ki satıcının açıkladığı özellikleri sizlerle paylaşayım... Olur da bir site yenilenmesi link değişimi vs olursa yazdıklarım yarım kalmasın...


The Forerunner 305 keeps you on track with innovative features including:

• Yeni ince, hafif tasarım ile GPS anteni bileğinizi sararak daha iyi bir uydu görüş açısı sağlar,
• Yüksek hassasiyetli GPS alıcısı yüksek binalar arasında bile daha hızlı uydu bağlantı hızı ve daha iyi uydu alışı sağlar,
• Yeni dayanıklı ANT kablosuz kalp ritmi monitörü, daha yumuşak ve rahat göğüs bandı, uzun pil ömrü ile kalp ritminizi güvenilir bir şekilde ölçüp kaydeder,
• Kişisel isteğinize göre özelliştirilebilir ekran ile 12 veri alanı, 3 veri ekranında size anında bilgi dönüşü sağlar,
• Multi-sport™ teknolojisi ile cihazı sıfırlamadan spor dalı değiştirebilirsiniz. Örneğin koşarken bisiklete geçebilirsiniz.
• Kullanımı son derece kolaydır. Sadece açın ve gidin.

Forerunner 305’inizi maksimum verim almak için kişiselleştirin. En iyi performans için Forerunner 305 bazı akıllı fonksiyonlar getirir:
• Yeni gelen rota özelliği ile daha önceki çalışma rotanızı PC’den Forerunner 305’e yükleyebilirsiniz,
• Auto Pause® özelliği ile çalışmanıza istediğiniz bir hızın altına düşünce otomatik olarak ara verebilirsiniz. Zaman sayacını kapatıp açmanıza gerek kalmaz.
• Auto Lap®, etap verisini otomatik olarak kaydeder böylece belirttiğiniz saate, mesafede, etap düğmesine basmadan çalışmanıza devam edebilirsiniz,
• Sanal Partner ile digital rakibinize karşı yarışabiliriniz,
• AutoScroll özelliği ile çalışmanız sırasında veri sayfaları ekranda akar ve istediğiniz bilgiyi rahatça görebilirsiniz.
Pedal çevirme ritminizi opsiyonel GSC 10 ile gözlemleyin. Kalp ritmi monitörü gibi GSC 10 da bisikletinize takılarak kendinden kalibreli bir şekilde kablosuz olarak Forerunner 305’e gönderir, pedal ritminizi ölçer ve dakika başı pedal basma ritminizi raporlar.
Forerunner 305 ile birlikte gelen Garmin Training Center yazılımı ile önceden belirlediğiniz hedeflere ulaşın. Kendinize uygun çalışma şeklini hazırlayın veya CD’den örnek şablonlardan birini kullanın. Etkileşimli analiz araçları ile performansınızı harita üzerinde görün.
Forerunner ile toplanan verilen ayrıca MotionBased.com ile de analiz edilebilir. Web tabanlı bu Garmin çözüm ortağı ile çalışmanızı detaylı olarak analiz edebilirsiniz. Online haritalardan faydalanabilir, rotalarınızı başkalarıyla paylaşabilirsiniz. Dayanıklılık atletleri ayrıca TrainingPeaks.com sitesinden de faydalanabilirler.


Son olarak şunu demek düşüyor sanırım bana; Yaşasın doğa sporlarına hizmet eden teknoloji! :)
Tunç

Pazar, Ekim 26, 2008

Milliyet Gazetesi Tahmin etmece...

Selamlar

Altta iki posta var... Birisi Balcan kardeşin bu sabah attığı bir posta diğeri ise benim yazdıgım cevap... Eğer Pazar günü oynanacak Chelsea-Liverpool ve Udinese-Roma maçları da tahmin ettiğim şekilde sonuçlanırsa Milliyet gazetesinden bir Beşiktaş forması kazanacağım :)

Bunu burada paylaşma sebebim öncelikli olarak engelli erişim olan blogger'a HTML editörü olmadan birşeyler girmek... Bugünü inandına boş geçirmemek...

Ayrıca; hem tahminlerin ilk başta çok kazandırabilir gibi gözüktüğünü göstermek hem de eğer bir sürpriz gerçekleşir ise bir bahis oyununun birçok zorlu tahmini başardıktan sonra ne kadar kolay kaybedildiğini göstermek...[Şu aşamada tahmin etmesi oldukça zorlu olan ilk 3 maç tahmini tuttu... Ama hala oynanmamış maçlar var...]

Bütün bu söylediklerimin yanında bir de işin heyecanlı yanı var... Bir beklenti içine giriyor insan... Betis'e futbol menejerlik oyunları sayesinde gelen sempatimin yanında bir de bu tahminin tutması sonucunda biraz daha ısındım :). Yarın için; kaybetme be Liverpool'um, hadi be Udinese'm diyorum şu anda :)Bunların gerçekleşmesi sonucunda bir ödül gelecek olması acayip heyecanlandırıyor-keyiflendiriyor şu kısa günümü...

Özetle; Umarım BJK forması gelir : )
Tunç
Not: Bundan sonra Heerenveen ve Betis formaları isterim artık :P [Kazanacağını sanan saf köylü]

25 Ekim 2008 Cumartesi 13:47 tarihinde tunc demir yazdı:

Selamlar

Büyük özen ve özveriyle çalışmalarım sonucunda ve bir süredir devam eden işim sayesinde iddia üzerinde oldukça ilgi ve bilgi sahibiyim... En mantıklı sonuçların kombinasyonu bence böyle oluyor...Bu maçların üzerine oyun oynamak oldukça riskli... ama her 1ytl'nize 138 ytl kadar para getirebilecek bir kuponun bu maçlarla oluşturulabilir olması insanları cezbediyor...

Yani sadece 2 gün içerisinde yatırdığınız 1 ytl 138.5 ytl. 10 ytl 1.385 ytl 100 yt'niz 13.850 ytl ve 1000 ytl'niz 138.500 ytl olur... ama kazanma ihtimali bu büyük oran sebebiyle oldukça da küçük olur... Örneğin sizden Chelsea-Liverpool maçına oynamanız bekleniyor... Ama sizlerde biliyorsunuz ki büyük ihtimalle beraberlik çıkacak olan bu maçtan [chelsea'nin gol atmada acemiliği liverpool'un ise ilk dakikalarda gol atıp onu koruyamama özürlülüğü söz konusu...] eger Chelsea veya Liverpool galibiyeti çıkarsa kimse nasıl olur, büyük süprüz demez...

İddaa vs; Milli Piyango ve diger kuruluşlar gibi ya çıkarsa... ufff! ev alırım, yat alırım diyecek paralar vermesede; araba alırım, motorsiklet alırım yada ben gibilere bisikleti yeniler, içeriz-ıslatırız... deyerek heyecanlanmanız ve gaza gelmeniz sonrasında para kazanırlar... Garantili-banko maçlar üzerinden 1'e 2, 1'e 4 gibi oranlarla dahi zorlanarak kazanmanız sonucunda üstteki büyük hesaplara[1'e 100, 1'e 1000 ve +...] hesaplara benzer hayaller ile insanların gaza gelip büyük paralar oynamayasını saglarlar...

Neyse ki Milliyet imdadımıza yetişmiş durumda... bu maçlara para harcamadan sonuç yazıp değeri 35 ile 70 ytl arasında degişen orjinal formaları edinebiliriz... Hem de sadece bir e posta karşılığında... Ben sizin için çalıştım yazıyorum buraya... haydi görelim forma isteyenleri diyorum... :P

KOD Maç Sonuç
322 Siena vs Catania 0

341 Belenenses vsGuimaraes önce 0 sonra 2

356 Osasuna vs Real Betis 2 [bundaBetis e olan CM ilgim handikap olarak eklenebilir :)]

511 Chelsea vs Liverpool önce 0 sonra 1 [Chelsea iyi ama Liverpool'da sevdiğim arkadaşların hatrına önce 0 :)]

525 Udinese vs Roma 1 [Udinese hem uefa'da hem lig'de iyi... Roma ise hem Şamp. ligi hem lig'de pek tat vermiyor...]

fikirlerinizi degiştirip yazın... ya da aynını yollayın...

Tunç

25 Ekim 2008 Cumartesi 11:12 tarihinde Kadir Balcan FIRAT yazdı:

Merhaba sayın futbolseverler..

Geçen gün milliyet gazetesinin iddaa ekine bakarken... Aynı ekin her hafta iki kez düzenlemiş olduğu ödüllü tahmin yarışmasını farkettim..

Yarışma da okurların tahminde bulunması istenen 5 adet maç veriliyor. Bu 5 maça ( 1,0,2 gibi) tahminlerinizi e-mail aracılığı ile iddaa@milliyet.com.tr adresine yolluyorsunuz. Sonra bekliyorsunuz...[Küpürde ödüller ve açıklamalar yazıyoreee...]

Konu ile ilgili küpürü maile ekledim.Şansını denemek isteyen için bol şans... :D

Pazar, Eylül 21, 2008

Kısa bir not...

Bu hafta olanlara kısa bir not'ta eklemek istiyorum. Altta bu haftadan uzun bir yazı var ve ona da ekleyebilirim aslında ama kısa bi lokmada okunabilecek bir yazıyla neler varmış diye hızlıca göz gezdirirken yüzümü güldürsün dediğim bir not olsun bu dedim.

Aslında bu tür giriş yazılarıyla girdinin kolay okunabilirliği ve anlaşılabilirliğini azaltıyorum ama bazen böyle yapmaktan garip bir keyif alıyorum. Diyorum ki kendime ''dur ulan manyak, yeter!'' ama durmak ta bilmiyorum. Devam ediyorum, sonra yine devam ediyorum, ediyoruuuum, ediyoruuum, ediyoruuuum... Sonra derken bir anda durup anlatacağım konuya atlıyorum.

Ahanda atladım. Derken ne yazacaktım ula dedim. Unutmuşum la yazacağımı iyi mi? Ne edeyim, ne zırvalayayım da doldurayım şimdi burayı? Bütün keyfim bütün eğlencem boka sardı işte. Bir türlü beceremedim kısa nota edebi bir giriş yazmayı...

Ne diyorduk; bu haftadan kısa bir not;

Cumartesi, Eylül 20, 2008

Olan Biten

Merhabayın, Bu hafta sert geçti, hemen söyleyeyim yalanım olmasın.

Öncelikle Bölgesel Jeoloji ... isimli derse girdim... Lisans seviyesinde olsa da kendimi eksik hissettiğim, ama aynı zamanda da çok işime yarayacağını tahmin ettiğim bir dersi alıyorum. Hem TR. jeolojisi hakkında bir bilgim olacak hem de bazı jeolojik süreçler hakkında genel geçer de olsa bilgim olacak; bu sayede ihtiyacım olan bir bilgiyi nerede bulabileceğim konusunda bazı yetenekler kazanacağımı düşünüyorum.

Daha sonrasında Earth Data Analysis isimli bir derse daha girdim. Bu derste programda gözüken hocamızın yogun takvimi sebebiyle Sinan Özeren isimli şimdilik sadece Dr. olan hocayla devam edeceğiz. Gözlemleyebildiğim kadarılya, zeki, bilgili bir hoca olarak beni bu derste oldukça uğraştıracak gibi gözüküyor. Bu uğraşların da faydalı bilgiye dönüşeceğine inancım yüksek. Belki ders içerik olarak jeofizikteki Inversion ve Signal Analysis dersleri ile yakın olacak ve en az onlar kadar zor olacak ama hocasının anlatmaya olan isteği ve sabrı ile benim ve dersi alan diğer arkadaşlar için faydası yüksek olacak.

Bir de kendi genel kültürümü ve yeteneklerimi geliştirmemde etkisi olur motivasyonuyla bir ders daha aldım Satalite Geodesy in Active Tectonics. Bu dersi Jeodezi'den Ergin TARI vermekte; ilk görüşmemizde benim yeteneklerim ve alt yapım göz önünde tutularak bu konuda mümün olduğunca gelişmemi sağlamayı hedeflediğini söyledi. Daha ilk günden bana bir lisans dersini ''angaje'' edip 3 ciddi kitapa çalışmamı söylerek programıma biraz ekleme yaptı.

Bunun dışında boş zamanlarımda; ki pek kalmayacak gibi gözüküyor ama; bir Part Time iş buldum. Bir de okula daha yakın bir yere taşınıp yollarda harcadığım zamanı ve yorgunlugu atlatabilirsem bu dönem dolu dolu geçecek gibi...

Yazıyı sonlandırırken, büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öper yaşıtlarımla da tokalaşırım herhalde... Neyse, geyiğe daha fazla yönelmeden meslek ile ilgili olacak ilginç bir sahipsiz sondaj platformu hikayesiyle son veriyorum bu yazıya...

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=Detay&ArticleID=899631&Date=20.09.2008&CategoryID=77

Son aylarda kimyasal atık varillerinin bulunduğu Sakarya'nın Karadeniz sahil ilçelerinden Karasu'da, balıkçılar dün akşam saatlerinde sahilde karaya vuran yüzer sondaj platformu buldu. ...''araştırmalar sonucu cismin''[tırnak içindeki kısım dalga geçmeye çok müsait değil mi ya? :)] dubalarla yüzen 15 metre uzunluğunda 5 metre genişliğinde üzerinde 3 motor ve vinç bulunan ... siz linkten devam edersiniz.

Saygılarımlan!
Tunç

Pazar, Eylül 07, 2008

Toprak Kayması

Merhabalar,

Geçen zamanlarda mahallemde var olan bir yeraltı yapısının nasıl sonuçlar çıkaracağı konusunda araştırma, okuma, sorma sorgulama yapıyordum. Bunu nasıl tespit edeceğimi, nelerden yararlanacağımı vs düşünüyordum. Hatta ders aldığım Okan Hoca'nın biraz bu tür bir konudan da bahsettiğini ve aklımda iyi yer ettiğini hatırlıyorum. Ona danışıp birşeyler yapabilir miyim diyordum...

Zemin özelliklerinin göstereceği farklara göre Yer Radarı, Sismik, Elektrik ve Gravite yöntemleri kolayca kullanabilirim diye düşünüyordum... Sonra da bazı şeylerin ihtiyacım doğrultusunda artık arşivleyeceğim diyordum...

O kadar zaman geçti hiçbirşey araştırıp bulup buraya kaydetmemişim... Ancak az önce nette gezinirken bir haber dikkatimi çekti, onu da ''buraya kaydedeyim artık!'' dedim... :)

Haber Hurriyet internet sitesinden... link'i de böyle; http://www.hurriyet.com.tr/dunya/9840827.asp?gid=229&sz=38046

Bakın okuyun siz de bilgilenin...
Tunç
Selamlar yine...

Bu aralar eskiyen, yeni işimden arta kalan zamanda biraz nette takıldım... Fikrimuhim'den carte'dor yedim ve raporunu kaydedeceğim ve SüperTeklif denen siteye biraz meraktan üye oldum... Yeni iş hedeflerim doğrultusunda yazılım sektörü ve e-ticaret konuları ilgimi çekmeye başladı... Müşteriler ile zahmetsizce sanal ortam imkanlarını kullanarak iletişebilmek büyük bir avantaj ve bu konuda az-çok ama bilgi sahibi olmak istiyor gibiyim...

SüperTeklif sitesinde paylaştıgınız e-posta adresinize reklam yolluyorlar, okuyorsunuz ve puan kazanıyorsunuz... Kazandığınız puanlarla da takı, hediyelik eşya, kitap saat belki de iyi para biriktiririm diyorsanız bilgisayar vs alabiliyorsunuz... Yani kafanızı boşaltmaya internette sörf yaparken biraz da gelir ediniyorsunuz...

Eğer birilerini üye yaparsam ve onlar da reklam okumaya başlarsa onların puanlarından da para kazanıyormuşum... Belki düşünen birkaç arkadaş çıkar diyerekten buraya ekliyorum davet linkimi...

http://www.superteklif.com/SuperUye/SuperUyeFormu.aspx?bid=838f1dc7-04bf-487e-ba8d-bf10ff2dd0b5

İlgililere duyurulur; belki kendime hediye almaktan sıkılıp ileride size de hediye almaya başlarım :). Şaka bir yana ufak tefek alışverşleri netten hediye maiyetinde çözmek bana çok güzel geldi... Size de tavsiye ederim.

Tunç

Pazar, Ağustos 24, 2008

Kariyer.net

Bugün nedense Kariyer.net'te CV doldurdum... Ben öyleyim ben böyleyim falan fıstık bir sürü şey yazdım... Yalan doğru ne desem boş, inanması onlara kalmış...

Bu CV doldurmasının yanında bir de gittim boş durmadım ''Dıptıs?'' anketi doldurdum... Şu satırları tuşlarken adı aklımda olmadığı için olsa gerek böyle adlandırıyorum... Ankette allta eklediğim gibi sonuç verdi... İçerisinde ''evet haklıdır'' dediğim şeyler de var, ''yok hayır ne alakası var leyn!'' dediklerim de var...

Örneğin 3 ile 6ncı maddelerle ilgili süphelerim var, ben öyle miyim diye... Yorumu size kalmış efendiler... :) Böyle de bi eğlencelik anket sonucumuz oldu...

Tunç


Tunç Demir D.I.S.C. Kişilik Envanteri Özet Paragrafı

  • Güvenilirdir, yarı yolda bırakmaz.
  • Tartışmalardan hoşlanmaz, uzlaşmacıdır.
  • Çoğunluğa göre hareket eder.
  • Kendine güvenlidir, kompleksleri yoktur.
  • Mantıksal düsünür, sistematik davranır, iş bitiricidir.
  • Sağlam adımlarla ilerler, ayakları yere basar, gerçekçidir.
  • Standartlara bağlı, sonu hesaplanmış, planlanmış işlerde yer almak ister.
  • Takım çalısmasına uygun, yardımseverdir.
  • Sabırlıdır, iyi bir dinleyicidir.
  • Kolay adapte olamayabilir.
  • Duygularını kontrol eder, anlamsız davranışlara, sözlere tahammül edemez.
  • Denenmiş, test edilmiş olanı tercih eder.
  • Pazartesi, Haziran 02, 2008

    Kumbag-Uçmakdere


    Turun özeti...

    Sabah kalktığımda bileğim ağrıyordu; Pedal çevirmeye engel değildi ama Tur'u ekmeye ve sabahın 5'inde yorgan altından çıkmamaya iyi bir bahane olabilirdi... Bunu yapmadım ve Furkan'ın beklentilerini boşa çıkarıp 2dk'da evden çıktım.

    Barbaros'tan Saat 11 gibi başladık, Naipköy yolundan Yeniköy'e ulaştık... Işıklar sapağından sonra ilk yokuşu Yeniköy'e kadar tırmandık... asfalt ve yeryer gölge olması avantajdı ama Otobüs marifetiyle zarar ettik... 1.5 saat geçikmiştik çünkü planımıza bakınca...

    Yeniköy'den sonra Mürefte Yoluna devam ettik. Paraşüt Sahasına kadar iniş vardı ve bunu oyalanarak indik... Şu anda O kadar inmişken Paraşüt iniş alanına da bi girip yakından baksaydık demek geliyor ama demek ki onun zamanı başkaymış[değil mi Gökhan?]. Önce Uçmakdere köyüne girdik, durmadan deniz kenarına kadar 2km asfaltta inmeye devam ettik Saat: 13.15

    daha sonra 2 saat mola sonrası 15.30 gibi geri dönüş başladı... 2dk'da geldiğimiz Uçmakdere köyü bizi şok etti. Sonra Tozlu yollarda her taş, her çukur küfür ettirdi. Derken 2-3 kere su ve nefes molası verdik... Yokuşlar tüketmese bile yoldan geçen arabaların tozu dumanı bizi fena etti.

    Derken geri dönüşün ilk yokuşu bittiğinde Paraşüt iniş alanı seviyesine biraz dinlenelim, biraz serinleyelim diyerek fazla hızlanmadan tadını çıkararak indik... Tabi bundan sonra ''En acı yokuş'' başladı... İnişinde farketmediğimiz bu yokuş; bizi felaket şekilde tüketti. Öldüm, bittim, yeteer! diye sızlanmalarımızı hala hatırlıyorum...

    Derken Yeniköy'den biraz aşşağı; Erikli dolum tesisine[tabelalara] kadar indik ve tekrar bir tırmandık... Son enerjilerimiz ve gazımızla yokuşa hızlı başladık. Benim yokuşun uzunluğunu iyi kestirememden dolayı sonunu zor getirmemin yanında hızlanıp girebileceğim bir yokuşu 3 köpeği olan çoban'ın yanından korkuyla yokuş yukarı fren yaparak geçmem bütün gücümü ve daha önemlisi motivasyonumu aldı.

    Sonra tepeye çıktığımızda bütün gün bizi yakan güneş bulut ardına girip saklandı, orman içinden hızlı ve serin iniş olarak beklediğim bölümün buzz kesmesine yol açtı...

    Asfalt'a tekrar döndüğümüzde Kumbağ içinde benimle yarışmaya çalışan bir çocukla küçük mücadelemden ve öksürüklerden başka birşey aklımda kalmadı.

    Otogar'a Furkan ile geldik 19.45 te Metro Turizm'in her köprü altında duran otobüsü ile Esenlere ve muavinin yardımıyla beklemeden Dudullu'ya aktarma yapmam ile artık evde sayılır duruma eriştim... Gece 01.05 gibi'de evin kapısından içeri girdim...

    Daha tur bitmeden, daha kalabalık, daha uzun süreli ve serin havada bir tur planı yapmaya başlamıştık... Umarım bu da gerçek olur...

    Toplam'da 80 km[ist içi dahil tahmini 15km]
    Ort. Hız 14.65 km
    Toplam Süre:5sa21dk
    Max hız:51km
    tahmini %35 tırmanış

    Tunç


    Çarşamba, Mayıs 14, 2008

    Avatar:The Last Air Bender

    Merhabalar,


    Bu not öncelikle kendime... Daha sonra da sizlere... Avatar die bir çizgi film var... Bunu Cnbc-e'de izleyip öğrendim sağolsunlar... Bunun DVD-VCD-Divx vs'sini aradım sordum bulamadım... Kimse bilmiyor... Derken bir forum'dan altta linlerini paylaşacağım sitelere yönlendirildim... Sizlerle ve unutursam diye gelecekte bir günde kendimle paylaşıyorum...

    Bir de audio'lar var... Dinlemek için eğlenceli şeyler... http://water-bender.com/audio/ linkinde...
    Sizelre de tavsiye eder, mutluluklar dilerim.
    Tunç

    http://www.avatarchapters.org/book1water.html

    Episode Avatar Book 3 - Watch Avatar Chapter/Episode Download
    Açıklamalar bu şekilde....

    İşin oğrusu izleyebiliyor ve ingilizcem yetiyor... Ama tam ekran izlemek, alt azı vs'yi yarlayabilmek isterdim... Daha başka yöntemler bilenler lütfen tavsiyelrini dile getirsinler...
    Episode Avatar Book 1 - Watch Avatar Chapter/Episode Download
    101 Chapter 01: The Boy in the Iceberg Download
    102 Chapter 02: The Avatar Returns Download
    103 Chapter 03: The Southern Air Temple Download
    104 Chapter 04: The Warriors of Kyoshi Download
    105 Chapter 05: The King of Omashu Download
    106 Chapter 06: Imprisoned Download
    107 Chapter 07: The Spirit World Winter Solstice 1 Download
    108 Chapter 08: Avatar Roku Winter Solstice 2 Download
    109 Chapter 09: The Waterbending Scroll Download
    110 Chapter 10: Jet Download
    111 Chapter 11: The Great Divide Download
    112 Chapter 12: The Storm Download
    113 Chapter 13: The Blue Spirit Download
    114 Chapter 14: The Fortuneteller Download
    115 Chapter 15: Bato of the Water Tribe Download
    116 Chapter 16: The Deserter Download
    117 Chapter 17: The Northern Air Temple Download
    118 Chapter 18: The Waterbending Master Download
    119 Chapter 19: The Siege of the North Part 1 Download
    120 Chapter 20: The Siege of the North Part 2 Download
    Episode Avatar Book 2 - Watch Avatar Chapter/Episode Download
    201 Chapter 01: The Avatar State Download
    202 Chapter 02: The Cave of Two Lovers Download
    203 Chapter 03: Return to Omashu Download
    204 Chapter 04: The Swamp Download
    205 Chapter 05: Avatar Day Download
    206 Chapter 06: The Blind Bandit Download
    207 Chapter 07: Zuko Alone Download
    208 Chapter 08: The Chase Download
    209 Chapter 09: Bitter Work Download
    210 Chapter 10: The Library Download
    211 Chapter 11: The Desert Download
    212 Chapter 12: The Serpent's Pass Download
    213 Chapter 13: The Drill Download
    214 Chapter 14: The City of Walls and Secrets Download
    215 Chapter 15: Tales of Ba SIng Se Download
    216 Chapter 16: Appa's Lost Days Download
    217 Chapter 17: Lake Laogai Download
    218 Chapter 18: The Earth King Download
    219 Chapter 19: The Guru Download
    220 Chapter 20: The Crossroads of Destiny Download
    Episode Avatar Book 3 - Watch Avatar Chapter/Episode Download
    301 Chapter 01: The Awakening Download
    302 Chapter 02: The Headband Download
    303 Chapter 03: The Painted Lady Download
    304 Chapter 04: Sokka's Master Download
    305 Chapter 05: The Beach Download
    306 Chapter 06: The Avatar and the Firelord Download
    307 Chapter 07: The Runaway Download
    308 Chapter 08: The Puppetmaster Download
    309 Chapter 09: Nightmares and Daydreams Download
    310 Chapter 10: Day of the Black Sun Part 1: The Invasion Download
    311 Chapter 11: Day of the Black Sun Part 2: The Eclipse Download
    312 Chapter 12: The Western Air Temple Download
    313 Chapter 13: The Firebending Masters *NEW* Download
    314 Avatar Book 3 Chapter 14 *will air soon* Download

    Avatar Book 3 Chapter 14 HAS BEEN LEAKED - Watch Chapter 14!
    Avatar Book 3 Chapter 15 HAS BEEN LEAKED - Watch Chapter 15!
    Please note that we are NOT responsible for the Avatar air dates. It is up to the producers when the episodes are released. We are simply a fan site providing links to the episodes for your convenience.

    Pazartesi, Mayıs 12, 2008

    İznik turladık...

    Merhabalar,

    Geçtiğimiz 2 gün içinde Yalova-İznik-Yalova turu yaptık... Uzun aradan sonra bisiklete bindiğim bu turda kibar deyimle yanaklarım uyuştu; özet budur!

    Özetle;
    • 150km toplam yol yaptım...
    • 7 saate yakın sele üzerindeydi; yanaklarım...
    • Gökhan ve Engin ile hem sürdük, hem söyleştik, Furkan ile ara ara yarıştık, Enişte'den güzel bilgiler aldık...
    • İmren köfte'de süper yedik, az ödedik...
    • Berlin Motel'de süper kaldık, az ödedik...
    • GS'nin şampiyonluğuna denk geldik; gürültü yapanlara çok küfür ettik, az yedik...
    • Umarız ki küçük çocuklara güzel örnek olduk; çokça Helloo, Hello diyelim gelin, Nereden geldiniz? sorularını duyduk; Size de Hello diye cevap verdim.
    • Pendik-Yalova'da Bisikletimizden daha ucuza gittik,
    • Yalova-Kartal ile Bisikletlerimizden 2 katı fiyata gittik,
    • Bu durumda İDO'nun kaç parası vardır demeyi ihmal etmedik,
    • Engin,Furkan ve ben Tavla oynadık; Furkan Engin'i, Ben Furkan'ı, Engin'de ben'i yendi ve dengeledik... [Bu durumda en çok kimde misket vardır?]
    • Furkan ile daha bi tanıştık, eğlenceli şekilde geyik yaptık...
    • Arkadaşlarımızı, ailemizi, bilgisayarlarımızı ve evimizi özledik,
    • Son olarak eve döndük...
    Şimdilik bu kadar, ilginiz için teşekkürler... Fotoları Facebook'umda... bakınız, çoşunuz...

    Tunç

    Perşembe, Mayıs 08, 2008

    Bisikletin Faydaları

    Merhabalar,

    Hep sorulur genç bisiklet kullanıcılarına; abi bu yaşta sıkılmadın mı bisikletten diye... Bisikleti sadece oyuncak olarak gören kardeşlerimize[daha da genel yaklaşırsak çevremizdeki insanlara] bir şekilde bisikletin bir gezi arkadaşı, spor arkadaşı, sağlık kaynağı ve özel koşullarda aranabilecek ilk arkadaş olduğu anlatılması her zaman mümkün olmayabiliyor....

    Ülkemizde geçen büyük haber değeri taşıdığı için medyamızın pas geçemediği Cumhurbaşkanlığı Turu gibi olaylar bu konularda bize yardımcı olabiliyor... Özellikle; kendini tanıma, düşsel dünyasını geliştirme konusunda hiçbir başarısı olmayan ve buna ihtiyaç duymayan sığ abi ve ablalarımıza ''bu işte de çok para var tabi'' dedirterek yaptığınız eylemin onlar tarafından ciddiye alınır olmasında bahsi geçen tur ve benzerleri etkili oluyor...

    Bütün bu örneklerin yayında, ilk konuşmada sizi samimi bulup; kilo problemi ile karşılaştıranı, daha ekonomik olarak gezmek isteyeni, çevreci bir etkinlik olarak göreni vs de sizi haklı bulabiliyor. Bütün bunlara ek olarak bisikletin bir de sosyal bir sorumluluk getiren önemi var... Nasıl mı? Şöyle;

    Geçtiğimiz günlerde Tv'lerde Gazetelerde Şili-Patagonya'daki faaliyete geçen yanardağ haberlerini ve fotoğraflarını sıkça gördük... O fotoğraflar arasında bir fotoğraf benim oldukça dikkatimi çekti ve bu satırları yazdırdı; Foto aşağıda; Link Burada!



    Fotoğraftan'da rahatlıkla görebildiğimiz gibi bir afet durumunda ulaşımda meydana gelebilecek aksaklıklara vs karşı çeşitli doğal koşullarda rahatça uyum sağlayıp kullanılabilecek türden bir araç bisiklet...

    Hep bahsedilirken;
    • sağlıklı yaşam,
    • çevreye saygılı ulaşım,
    • beden terbiyesi,
    • ekonomik gezi ve
    • eğlence aracı
    diye anlatılan bisikletin toplumsal olaylarda daha karmaşık ve arıza yapmaya yatkın olan araçlara göre sorunsuz bir ulaşım aracı olduğu gözümüzün önüne gelmesi gereken görüntülerden...

    Fotoğraftaki gibi; yol koşullarını, görüş koşullarını ve araç donanımını hasara uğratabilecek türden bir afet ile karşı karşıya kalındığında bisikletin başarılı bir kullanım örneği sunabileceği daha kolay bir onarım yöntemine sahip olması bu fotoğraf ile birlikte çağrışım yapmakta...

    Umarım bu bilgi de; aklı yaşlanmış vatandaşlarımızın aklına kısa sürede fikir olarak yerleşir...
    Tunç

    Cumartesi, Mayıs 03, 2008

    Bisiklet Sayaçları

    Merhabalar,

    Bisiklet sayacı deyince ne geliyor aklınıza? Bisiklete binen birisi iseniz belki KM sayacı, Pedal sayacı vs geliyordur sahip olduğunuz bilgilerin yönlendirmesi sonucunda... Hatta bisiklete binenlerin nabızları ölçümünde kullandığı bir sayaçta bu işler hakkında daha bilgiliyseniz aklınıza gelebilir... Peki bu kadar bilgi sahibi olmasaydınız?

    O zaman düşünün bakalım ne geliyor aklınıza? Bisiklet sayar... 3 bisiklet, 5 bisiklet, 7 bisiklet... Ulan kaç bisikletim var ki? Neredeki bisikleti sayacağım? Magazam mı var, kendi kendilerine çıkıp dolaşıyorlar mı ki ihtiyaç duyup sayayım diyebilirsiniz... Bu örnek belki adalardaki gibi bisiklet kiralayan yerlerde ihtiyaç duyulabilir. Ama gerçekte kullanımı böyle değil... Bunun yanında; biraz geyiğin dibine vurmak olsa da bu paragraf başlıkla ve asıl anlatacağımla daha yakın bir tanımlama oldu...

    Gerçekten başlıktaki anlamıyla bir bisiklet sayacı var... Bir yola, kapıya koyuyorsunuz ister gizleyip ister apacık koyuyorsunuz ve kaç tane bisikletin geçtiğini saydırıyorunuz... Böyle birşey neden gerekli olur demeyelim... Bildiğimiz gibi hangi yolda ne kadar trafik olduğu, trafiğin hangi hızla arttığı ve yön değiştirdiğini gözlemlemek için gelişmiş ülkeler kullanıyor bu tür sistemleri... Hatta Sedat saesinde öğrenmiştim ki İstanbul Büyük Şehir Belediyesi de butür uygulamalar ile geçtiğimiz zamanlarda E-5'te bolca yaptığı kavşak yenilemeleri için istatistik yapıyor...

    Şimdi bütün bu kadar yazdığım sözün gerekçesini sizin de düşünüp, tahmin edebileceğiniz gibi dile getiriyorum... Düşünsenize birgün TR'de o kadar çok bisiklet kullanıcısı, çevreci, duyarlı, sağlıklı birey olacak ki; Belediyelerimiz yeni bisiklet yolları ihtiyaçlarını saptamak, yol enileme çalışmalarına nerede hangi saatler içerisinde yapılması gerektiğini araştırmak için bisiklet sayaçlarıyla istatistik tutacak...

    Vay bee... diyorum, :) Biraz ütopik birşey olsa da; VAY BE!
    Tunç

    Bunları düşündüren site şurada; tıkla göreceğin!

    Perşembe, Mayıs 01, 2008

    Bir Duyuru

    Merhaba kardeşlerim, abilerim...

    Sizlere TC Kanunlarının yasakladığı iyi amaçlı sitelere; örneğin Google Groups'a girmek için bir tavsiye veriyorum... Böylece grubumuza üye olamayan arkadaşlarınıza anlatarak üye olmalarını saglayabilirsiniz...

    Open DNS

    Bu sitede 3 fotodan sizin seçeneğinize uyanı seçip, sonra işletim sistemi seçip bir sonrada fotograflı uygulamaları takip edip işinizi halledebilirsiniz... Sorun olursa yardım da isteyebilirsiniz... Tavsiyem budur ki; Bunu çabucak yapıp arkadaşlarınıza da yaptırın...

    Sevgilerimle...
    Tunç,

    Pazar, Nisan 27, 2008

    Performance Bike nokta kom

    Merhabalar,

    İnternetten alışveriş konularıyle ilgili birkaç şey yazmıştım. Şimdi yazacaklarım ve örnekleyecelerim ise uzun süredir aklımda olanlar... Bu sefer sırf kendim için gözümün önünde olsun unutmayayım diye yazıyorum bu girdiyi... Sizin de ilgilerinizle uyuşur işe yararsa ne mutlu :)
    • Birincisi MTB için SPD uyumlu ucuza kaliteli ayakkabı; Burada!
    • İkincisi yine bir MTB - SPD ayakkabı ama bu daha medeni daha şehir kullanımına yatkın; o da burada!
    • Sonuncu olarak ta bu ayakabılarla birlikte kullanılabilecek SPD pedal var... Kaliteli güzel bir ürün. Burraada

    Bu ürünlerin hepisi http://www.performancebike.com/ da; umarım tr'de de böyle siteler yakında olur.

    Tunç

    Bulut Fotoları

    İnternette dolaşırken birşeyler buldum...

    İşin aslı nadir de olsa TV izlediğim zamanların bir ürünü bu; Bir TV programında cnbce'de konuk yazar bir kitaptan[aslında konuk fotografçı demeliyim ama kavramları tam seçemedim, emin olamadım] bahsediyordu. İlginç bulut fotoları vs'ydi konusu...

    Amazon.com'da 8 dolara bulunabilen bu kitap'tan biraz daha araştırıp birkaç Blog takip ettim ve sonunda alttaki linkteki Bulut Galerisine ulaştım. Sizlerin ya da internette bu konuda arama yapan birilerinin ilgisini çekebileceğini düşündüğümden burada paylaşıyorum... Umarım birilerinin işine yarar.

    Galeri sahibi site http://cloudappreciationsociety.org/ adıyla anılıyor ama ben doğrudan galerinin linkini adresledim... İlginize göre yaparsınız diğer araştırma ve gezintilerinizi :).

    Not: Petrosliga blog'u mahallemiz gençlerini ve beni bu aralar iyice sardı. Ondan dolayı bu site biraz geri kalabilir, geçicidir, endişe etmeyiniz :).
    Tunç

    Cuma, Nisan 25, 2008

    Sanal Tedarik nokta kom


    Merhabalar,

    Bugün bir alışveriş sitesi daha öğrendim. Ne kadar uzak görünse de herkesin aklının köşesinden net üzerinden ticaret fikri geçmiştir.[ya da şu anda geçiyor...] Oturduğun yerden para kazanma fikri yurdum insanına hep güzel gelmiştir. Ben de bir ara acaba yapabilir miyim deyip düşünüyordum...

    Kafamda olan fikre benzer bir olay bu bahsedeceğim sitede var. Yurt dışından, yurt içinden bir ürünü stoklayabilecek durumda iseniz; siteye Vergi Kimliğiniz ve kurumsal bilgileriniz ile başvurup ürünlerinizi alıcıya sunuyorsunuz. Henüz çok tanınmış olmasa da burada işe yarar gibi bir görüntü var. Ben gelecek veriyorum bu siteye...

    Sanal Tedarik sitesinde bulunan ürünleri biraz araştırıp birkaç link edindim. Pek fazla açıklama vermeyeceğim ama tıklayıp sizler de arama yapmadan ürünleri görünüz diye buraya koyacağım. Sizler için bir 11 sahaya çıkarıyorum ki sormayın.


    1. Bana çok işe yarar gözüken Mini Alarm (130 db)
    2. Harika bir Ahşap Kukla
    3. Casio F91 Kol Saati; Gençliğimizde efsaneydi bu saatler :)
    4. Sinek Kovucu Süs Kandili
    5. Nostaljik Rum Kandili
    6. Madenci tipi 5 ledli Kafa Feneri
    7. Gp Pil AA 1300 x2
    8. Gp Pil AAA 2700 x2
    9. Kancalı anahtarlık
    10. Cam Satranç Takımı
    11. Saatçi Tornavida Takımı (Büyüteçli)
    Özetle; Enerjik kanat oyuncuları rakip defansı çok fazla kurcalayacak bir forvet ile stratejik yönü çok güçlü bir oyun kurucu hücumda takımı oluşturuyor. Savunmada ise kalede arkadaşlarını çok iyi uyaran bir kaleci ve yakıcı savunma hattı yer alıyor.

    Umarım işinize yarar birşey çıkar.
    Tunç

    2008 Blog Ödülleri

    Merhabalar,

    Uzun bir süredir blog yazıyorum ama pek bir haberim yok blogculuk ve sahip olduğu ilgiden. O kadar ileri bir duruma gelmiş ki TR'de 2008 yılına ait blog ödülleri bile veriliyormuş...

    Bir zamanlar Emre abi'nin 2 Teker Bisiklet sitesinden[yanda link var] görüp neymiş diye girdiğim Emre Tok'un geziyorum.net'inin[yanda bu da var] aday olması ile öğrendiğim 2008 blog ödülleri ile birkaç aday siteyi gördüm. Nasıl aday olduklarını ve sözü edilen aday eleme sistemi hakkında bilgi edinemesem de üye olup, TR'li blogcular arasında benim beğenilerime uyan blogların ödüllendirilmesi için mouse'umu kuşandım... Size de tavsiye ederim.

    Baktığım ve oyladığım birkaç aday blogu'da buraya not edip sizlere reklam etmek istiyorum. Güzel uğraşların ödüllendirilmesini gönülden isteriz değil mi?[Eveeet! diyorsanız siz de Blog ödülleri sayfasına gidip kayıt olunuz, oylayınız!] Belki ilginizi çeker, belki begenmezsiniz benim önerilerimi, ama biraz blog gezindikten sonra kimler ödül almaya uygun görülmüş diye merakınızı bastıramayacağınızı düşünüyorum; özellikle de siz de blog yazıyorsanız... [Sizin neyiniz eksikmiş? Girin bi görün ;)]

    • Birinci örnek blogumuz Budur; Binbirgecebilim adıyla yayın yapan sitede Teknolojik masallar yaratılıyor. Yenilik haberleri ile günümüz sorunlarını konu alıp yeni umutlar üretmeyi; belki de geleceğe hayal gücü zengin Türk bilim adamı yetiştirmeyi amaç ediniyor. [Hatırlarsanız Bir Japon icadı ile Robocop eşleştirmesi yaptığım blog vardı... Tıpkı ondaki gibi bir durumdan söz etmek istiyorum.]
    • İkinci blog ise burada! Kişisel sayfasına ek yaptığı blog ile güncel olaylardan bahseden Ozan Güven isimli bir blogcu Gaste, Yemleme ve Maç Skorları ile ilgili yazıları ile kısa sürede ilgimi çekti. Özellikle kullanıcılara sahte internet bilgileri verilip yemlemeye karşı takip ettirme, hesap sahiplerini yakalama fikri çok basit ve işe yarar geldi bana... Sizlerde girip bir göz atın, ilgi gösterin derim.
    • Üçüncü Blog olarak oy verme'den bahsettiğimiz için Geziyorum.net'ten söz etmek gerek. Sosyal sorumluluk projesi, güzel yazı ve fotografları ile internet gezginlerine iyi bir içerik ve faydalı bir çağrıda bulunuyor... Geziyorum Link'ini yanda bağlantılarda bulabilirsiniz...
    • Bir de MuratKahraman Blogu var... İnternet, E-Ticaret üzerine yazılar yazıp merak ettiğim bir konuda beni kısa sürede bilgilendirebilecek bir içerik üretmiş kendileri... Okuyup ilgi gösterip kendimi bu konuda az dahi olsa geliştireceğim.
    Bu yazı için bu kadar yeterli sanırım... İncelemeler sürdükçe buraya ek yapabilirim. Ya da tanıdıklarım arasında fark edemediğim ve aday olanlar var ise; torpil geçmeye söz verip, sitelerini inceleyebileceğimi samimiyetle söylerim.

    Ödüllerde herkese başarılar, iyi olan kazansın.
    Tunç

    Perşembe, Nisan 24, 2008

    Ayakkabı

    İyi geceler,

    Bugün kısa bir gün değildi... Dün akşam Engin ile birlikte Petroşliga için akşam geç saatlere kadar Balcan ile röportaj yapmamıza rağmen, sabah alarmlerden önce 7.30 gibi uyandım. Yatakta biraz dönüp dolandıktan sonra Kadıköy'de Etaş Asansör Sanayi için bazı görevler icraa ettim. Yeri gelmişken belirteyim, Türkiyedeki En İyi Asansör Firması Etaş Asansör Sanayii'dir... Babamın şirketi gibi yakın hissediyorum kendimi bu firmaya :).

    Gerçekleşen diğer olaylara gelirsek; birkaç gündür aklımda olup gerçekleştiremediğim ayakkabı alma işini bir nihayete erdirdim. Birkaç sene önce Adrenalin'den aldığım ayağımda değişmeyen marka olan Lafuma'nın bir alternatifini ürettim. Karaköy'den AtlasKamp'tan bir Merrell Octane aldım. Eder olarak 95 ytl olan bu ayakkabının yanında bir de çorap verildiği sitelerinde yazmakta ama bende firma görevlisi de bunu unuttuk. Sağlık olsun diyorum...

    Aldığım ve baktığım ayakkabıların genellikle Trekking ve günlük gezilere uygunluğundan dolayı Gezi etiketini de eklediğimi belirtmekte fayda görüyorum...

    Ayakkabıya gelir isek; ben bundan aldım işte... Lacivert olanının yanında bir de kuşunu var, ancak benim ayakkabı numaram [47] için bu renk seçeneği tükenmişti. Aklıma yatan diğer ayakkabı modelleri ve linklerini de burada ilgi duyabilecek arkadaşlarımla paylaşmak istiyorum. Belki bana uygun numarası olmayabilir, ancak size uygununu bulabilirseniz, benim de görüp beğendiğim gerçeği ile beraber pek bir güvenerek alabilirsiniz. Tabii ki uygun kullanım koşullarını unutmamak kaydıyla...

    Ayakkabılara gelir isek;

    • Birinci olarak Merrell Mesa Ventilator 2; 65 ytl peşin fiyatı, çorap ve boyun yastığı hediyesi ile öne çıkan bir model... Link burada!
    • İkinci model ise yine MadRock Fanatic; KDV dahil 60 ytl peşin ile alabileceğiniz bu ayakkabı oldukça dayanıklı bir model... Link mi? Burada!
    • Üçüncü öneri ise şöyle geliyor; Merrell Moab Ventilator; Aslında benim en beğendiğim model olmakla birlikte ayağıma uygun numarası olmaması bu ürünü buraya taşıdı. Ayrıca diğer ürünlere göre biraz daha pahalı; Peşin 100.ytl olan bu ayakkabı oldukça güven veren bir model... Link ise şurada! Burası o şurası!
    • Bir de benim aldığım, iyi olduğu konusunda şüphe taşımayan ama ben aldığım için benden başkasında görmek istemediğimden bu sırada sunulan ürün var... Merrell Octane... 95 ytl peşin ederi ve çorap hediyesi ile güzel bir seçenek... ihtiyaç sahiplerine duyurulur... Link ise yukarıda vardı... Bir daha yollamayacağım.

    Söyleyeceklerim burada son buluyor gibi... Bundan sonra satın almayı ayakkabı numaram vs nedeniyle pek beceremesem de uzun süre araştırma yapıp, bilgi sahibi olduğum ürünleri buradan paylaşacağım... Bisiklet bakmada olduğu gibi... Umarım birilerine faydalı olur...
    Tunç

    FikriMuhim.com

    Merhabalar,

    Size bu yazıda yeni üye olduğum[olmaya çalıştığım] bir siteden bahsedeceğim. Başlıkta da adı geçen sitede çok ilginç birşeyler var. Siteye üye oluyorsunuz, size ilgi alanlarınız dahilinde birkaç soru sorup, ürün yollayıp denetip fikirlerinizi soruyorlar... Sonra iyi niyetli bir şekilde eleştirip üzerine hediye alıyorsunuz....

    Örnek vermek gerekirse; Eti yeni bir çikolata çıkarıyor... 3 çeşit içerik üzerinde kararsız kalmış sitemizden fikir istiyor... Sitemiz de üyelerine bir sepet ürün, bilgi ve anket gibi birşey yollayıp fikirleriniz istiyor. Arkadaşlarınızla fikirleriniz paylaşmanızı ürünün tanınmasına yardımcı olmanızı istiyor... Size de bu iyiliğiniz için bir sepet çikolata veriliyor... Yam, yum, yummm! Yaşasın denecek bir olay :).

    Ya da bilemediniz Mavi Jeans yeni bir T-shirt yapmış... Vucut yapısı ile uyumu, kumaşı, boyası deseni ile ilgili fikire ihtiyaç duyuyor. Fikri Muhim size yolluyor siz de fikrinizi sunup yuppi diyorsunuz... Çünkü Mavi Jeans'ten Hediye Çeki ya da T-shirt vs kazanıyorsunuz...

    Örnekleri arttırmak çok mümkün gibi; kısacası kullanıcılarını ihya eden mutlu eden bir iletişim-pazarlama sitesi fikrimuhim.com size de ilgi göstermenizi tavsiye ederim.

    Tunç
    Site için link; http://www.fikrimuhim.com/

    Merhabalar,

    Yazı içinde yazı alışkanlığım değil ama size bir bilgilendirme yapayım dedim... FikriMuhim'e bu yazı aracılığıyla 2 arkadaşım daha üye oldu. Ancak siteye üyelik işlemimi tamamlamadan yazdığım yazı sonucunda başıma bir kayıp geldi... Sitede yapılan açıklamaya göre;
    • Arkadaşınızı da FikriMühim'e çağırmak ona güzel bir sürpriz olmaz mı?
    • Aşağıdaki alana 5 arkadaşınızın e-posta adresini yazarak onları davet edebilirsiniz.
    • Davet ettiğiniz arkadaşlarınız üye olduğunda 10 puan kazanacaksınız.
    • Her ay 10 arkadaş daveti, 50 puan demek!
    • Aynı ay içerisinde 10'dan fazla davet için puan vermiyoruz.
    şeklinde bir kural varmış... Bunu daha önce ögrenmiş olsaydım, 10 puanım fazla olacaktı... Sizlerde bana iyilik yapmak isterseniz FikriMuhim için bana e-posta attığınız anda size davetiye yollar ve ihya olurum...

    İlginize Teşekkürler,
    Tunç,

    Yayın Başlığı: Herkese Duyurun :P

    Başlık yazıyla çok alakalı değil, Blogger'ın Başlık açıklama yazısıyla biraz laf ebeliği... Gelelim konuya; Bir video ve düşündürdükler...