Salı, Nisan 05, 2011

"Ünlü" oldum.

"Boğöyn" öğrendim ki bir yerel gazetede fotoğrafım yayınlanmış; ünlü oldum... Aharey! "TOKİ mühendisi" olarak çalıştığım zamanda yaptığım üstün kayıt işlemleri neticesinde beni haber yapmışlar galiba efem... TOKİ logosu koymaktan daha mantıklı bulmuşlar benim de içinde olduğum fotoyu...

Bunun üzerine[değil aslında ama bu kalıbı burada kullanmak istedim :)] aklıma Ünlü'nün şarkıları birkaç günlük gözlemlerim neticesinde geldi. Eskiden ulan bu şarkıyı neden seviyorum dediğimde cevabını bulamazdım. Bugünlerde ise yerinde geliyor bana...

Messelam; bir tartışmaya, fikir alışverişine girdiğinizde canınız sıkılırsa konuşmadan aklınızda kalan bir kısmı seçip ona göre cevap verirsiniz. Sıkıntılı zamanlarınızda da dinlediğiniz müziklerden aslında aklınızda kalan bir parçasıdır ve tüm düşünceleriniz onun etrafında dönelir. Benim de orta okul zamanlarımda sıkça dinlediğim ünlü'nün son defa albümü ve ondan 2 şarkısı aklımda böylecene yer etmekte...

Sözün kısası yine zihin meşgalelerim oldu ve bunun üzerine düşünerek zamanımı değerlendirmekle idare etmekteyim. Kendinize iyi bakmanız dileğiyle...

Tunçu

Perşembe, Mart 31, 2011

Patika-a

Son İstanbul'a gidişimde yollarda v.ç.[*] bisikletle gezenleri görüp, şehrin sıkıntılıları arasında neşeli olduklarını gördüğümde önce yeni fıstık gibi bir forma alıp sonrasında kendime Bartın'da düzenli olarak bisiklete binme sözü verdim. Bunun sonucunda dün akşam gün batımına doğru biraz pedal çevirip hava iyice kararmadan aşina olduğum caddelere döndüm. Biraz pedal çevirip nefes açınca blog yazma hevesimde canlandı gibi. Kafamda karma-karışık düşünceleri nasıl düzenli bir şekilde yazacağımı bilemesem de birkaç şey yazabilirim herhal[**] deyip deneyore...

Bu aralar garip bir şekilde ya zihnim ya göğüs kafesim açılıyor. Aslında hiç bir şey ifade etmeyen bir cümle gibi gözüktüğünün farkında olsam da kendi halimi yarınlarda bana en iyi anımsatacak formülleme olduğuna inanıyorum. Olur da hatırlayamazsam diye de yolda yürürken bu formüllemeyi çıkarmama yol açan birkaç düşünceyi notluyorum;

Kafamın kilitli olduğu vakitlerde soluk alışverişim normale dönüyor, soluk alışverişim engellendiğinde ise kafamın içinde "bir" konuda zincirleme düşünceler düğüm oluyor. Göğüs kafesim kilitlendiğinde ise her nefes alışveriş içimde garip bir yanma[kaybetme acısı] hissettiriyor. Her ikisinin de aynı kaynaklı olduğuna emin olmaya ramak kalmış durumda olsam dahi bunu şimdilik ilan etmiyorum.


[*v.ç.: ve çevrede]
[**Not: Pek benimseyemedim yazdıklarımı; "bu kadar ara verdikten sonra insan bir anda kafasını toplayamıyormuş..." deyip şimdilik bu kadar ile yetiniyor gerisini ayıklıyorum.]

Duyç

Yayın Başlığı: Herkese Duyurun :P

Başlık yazıyla çok alakalı değil, Blogger'ın Başlık açıklama yazısıyla biraz laf ebeliği... Gelelim konuya; Bir video ve düşündürdükler...